Deniz Topum ve Mızıkam
Çocukluğumdaki en heyecanlı bekleyişimdi belki de o gün. Babam
sürekli çalışan ve gece geç gelen biri oldu hep.
Belki de para kazanmanın
zorluklarını o zamandan anlamama vesile olmuştur.
O zamanlar kardeşimin olacağını duyduğum zamanlardı. Annemin
beni beş kat yukarı taşıdığı benimde her gün babamın arkasından bende geleceğim
diye ağladığım zamanlardı.
Deniz topu görmüştüm; çıngıraklı,
şeffaftı almalarını istediğim belki de tek oyuncaktı. Mızıka sesi duymuştum
uzaklardan meraklanmıştım. Babam söz vermişti alacaktı. Kaç gün bekledim
heyecanla!
Balkondan bakardım beşinci kattan her geldiğinde farklı bir
çığlıkla;
“-anne babam geldi”
diye seslenirdim. Sonra farkına varırdım ki elleri boş yine unutmuştu.
Çocuk aklı işte yine bir gün beklerken balkonda
uyuyakalmışım. Uyandığımda ise babam bu defa getirmiş yatağıma koymuştu.
Heyecanla şişirmesini istemiştim annemden sonra içindeki sesi
dinlemiştim.
Oynadıkça çıkan o çocuksu tınıyı.
Mızıkayı ise çalmayı bilmesem de hiç unutamam kırmızı rengini.
Babalar unutsa da çocuklar unutmaz…
Yorumlar
Yorum Gönder