İstanbul'un Yükü

Her ertelemenin  sonu bir bekleyiştir aslında. Kadınların kariyer hayatına atılması ile birlikte ertelemeler iki kat daha artmıştır farkında olmadan. Hayatın ne kadar süreceğini bilmeden yıllar sonrasının planları yapılıyor. Aslında daha küçük yaşlardan öğretilir bunlar bize. İleride ne olacağın sorulur öncelikle ortalama dört veya beş yaşlarında iken. Kendini fark edecek yaşta olmadan. Sınav stresleri, diretmeler belki de fazlasını beklemek kapasiteden. Yıllar geçer o çok önemli olan hayatın dönüm noktası üniversite sınavına ramak kala sorular başlar yine hangi bölümü istiyorsun diye. Aslında sistemin belirlediği hayatları yaşarız farkında olmadan.

İstanbul’un yükünü alalı bilmem kaç yıl geçti üzerinden. Okuma hayatı, çalışma hayatı derken bir baktım otuz yılı devirmişim hayatımda. Eskilerin yükünü, derdini çeken annelerimiz “ –benim kızım okuyacak şehirlere gidecek büyük adam olacak ” dermiş. “En güzel çeyiz kolundaki altın bileziğin olan mesleğin ”derdi annem. Okudum mesleğimi elime aldım. Benimde kolumda bir bileziğim oldu. Evli ve çocuklu iseniz bu mesleği yapabiliyor olmanız bir mucize zaten. Ben fazla yürütemedim farklı sektöre yönelmek durumunda kaldım. Önceden de demiştim seçimler kaderi değiştirir diye hiç haberim yoktu oysaki olacak olanlardan.