Hayal Kahvesi
Günler normal seyrinde devam
ederken rutinlikten çıkmanın yollarını ararken telefon ile bir görüşme yaptığım
sırada çıka geldi yanıma; elinde zarf ve iliştirilmiş bir not… Sormaya fırsatım
olamadan uzaklaştı yanımdan. Sadece bakakalmıştım arkasından şaşkınlıkla. Çok
geçmeden içinde ne olduğunu anlayamadığım zarfın üzerine baktım ve bilet
olduğunu anladım. İçinden çıkartmadan önce notu okuduğumda yüzümde tam da
içinde yazdığı gibi gülümseme belirdi.
“Zarfı açtığında yüzündeki belirecek olan gülümsemeyi tahmin
edebiliyorum”
İçinden çıkan iki kişilik bilet Mehmet Erdem’in
konserine. Barış Manço şarkılarıyla büyüyen ve vefatından sonra hıçkırarak
ağlayan ben şimdilerde onun şarkılarını seslendiren ve bir daha hayata döndüren
sesini ve yorumunu çok beğendiğim dinlediğimde ise keyif aldığım kişinin
konserine idi. İçimde inanılmaz bir mutluluk vardı ve yine ben doğru adamı
sevmiş olmanın mutluluğunu yaşadım bir kez daha.
Sevgi neydi? Sevgi emekti! Karşılık beklemeden...
Konserin olacağı yere doğru giderken köyden indim şehre misali garip hissettim kendimi. Nasıl bir yer olduğunu bilmediğim için Hayal
Kahvesinin. Otuz yaşına gelmiş biri olabilirim ama en son babama “beni konsere
götürür müsün ?”diye sorduğumda yaşım dokuzdu. Elimizde biletler kapıdan içeri
girdik yabancı şarkıların eşlik ettiği bir süreden sonra sahnede mor ışıklar
belirdi ve sahnede ekranda görmeye alışık olduğum şarkıcı karşımdaydı. Çocuklar
gibi şen olur ya insan evet işte aynen öyleydim. Dinledim dinledim başımı
sevdiğim adamamın omzuna koyup. İşte en çok sevdiğim o şarkı “Kırk yılda bir
gelir Barış gibisi” 😊
“Hayal” ettiğim her şeyi bana yaşatan kalbimi
emanet ettiğim.
Sayın Hasçelik iyi ki varsın .
Yorumlar
Yorum Gönder