Yüreğim Elimde
O da
biliyordu aslında hayatın zorluklarla dolu olduğunu. Lakin bunu önemsememek
istiyordu.
Hayat
Leylalar ve Mecnunlar ile doluydu. Ona göre ise aşk demek tutkuydu, kör
olmaktı; doğruyu ve yanlışı görememekti. Aklının başına sonradan gelmesinden korkuyordu.
Hani derlerdi ya “hep sonradan gelir insanın aklı başına” diye.
Çoktan
unutmuştu kalp atışını; kalbinin sesini duymayı.
Nasıl oldu da o gece
kelebekler uçuşmuştu kalbinde, midesinde.
Nasıl olmuştu da kaybolmuştu o kahverengi gözlerin içinde.
Belki en
çok sevdiği kahvenin mutluluğu gizliydi o gözlerin içinde.
Sevdiği
kahvenin kokusu gibi miydi acaba teninin kokusu! İşte en çok bundan korkuyordu:
merak etmek!
Merak
ettikçe içindeki kelebekler tekrar tekrar uçacaklardı çünkü.
Yorumlar
Yorum Gönder