Gece
İnsanlar bağıra bağıra derdini anlatır, ağlar da savunmasız
kalmış ufacık etrafında olup bitenden habersiz kalmış bir kedicik derdim var
diyemezdi elbette. Kimi duygular tarifsizdir, vicdanınız var ise birazcık.
Sokak sessizdi, soğuk ve gelen geçen baksa da ne olmuş diye
umarsızca geçip gittiler.
Gözleri görmüyor sandığımız kediyi aldığımız gibi arabaya
bindik. Ellerimin arasında battaniyeye sarılmış haliyle nefes alışından
anladığım kadarıyla telaşlı bir hali vardı. Soğukta kalmış bedeni ısınmış uykuya
dalmıştı. Kim bilir ne kadar acısı vardı!
Veterinere gittiğimizde tıpkı kızımın ilk hasta oluşunda
olduğum gibi tedirgin ve buruktu içim. Ne olacağını bilmediğim bir durum
içerisindeydim. Kocaman yürekli olan sevdiğim adam bile bir buruk bakıyordu.
Doktor ilk müdahaleyi yapar yapmaz canının ne kadar yandığını bir defa daha
anladık. Bir ciyaklama ile kendimi dışarı atmam bir olmuştu. Çünkü savunmasızdı
ve canı acıyordu.
Doktor bir gün daha kalsaydı aç ve bu şekilde ölebilirdi
dedi o an doğru olanı yaptığımız için tekrardan sevindim. Ölmemeliydi ve
yaşamalıydı çünkü o küçüktü yaşamaya hakkı vardı. Adı ne diye sorduklarında ise
sokak kedisi olduğundan dolayı bilemiyorduk.
Manevi olsa da bir kedinin ailesi olmuş ve ona bir ad vermiş
olduk. Siyahtı ve rengine yakışır bir isim olmalıydı.
Gece koymuştuk adını.Gecenin gündüzü olabilmeyi başarmıştık.
İyileşmiş olduğunu görmek güzeldi.. Pırıl pırıl tertemiz.
Yorumlar
Yorum Gönder