Kilitli Dolap
Çocukluk yıllarından beri silik
bir insan gibi hissetmesinin tek sebebi babasıydı. Ne zaman elinde kitap,
defter yanında alsa soluğu “Ne anlamaz bir çocuksun sen!” der geri yollardı.
Paranın da her şeyi sileceğini düşünürdü babası. Hakikatin öyle olmadığını
anlaması yıllar alsa da paranın aslında daha da derin yaralar açtığından haberi
bile yoktu; Sude'nin yüreğinde. Kimse bunu fark bile etmiyordu. Çocukken ufak
notlar yazardı. Bazı akşamlar babasını göremezdi; çok geç geldiğinden dolayı
eve. Notlarını yazar annesine “babam gelince buna baksın, ama unutmasın” derdi.
Her yazdığı notun üzerine sabah okulda harcaması için para
koyardı babası. Her gördüğünde ihtiyacı olmadığından dolayı almazdı. Belki de
paranın öteki yüzü dedikleri buydu diye düşünmeden alamazdı kendini. Günler
geçti, aylar ve yıllar ve Sude büyüdü. Kimsenin ondan beklentisinin olmadığının
farkında olduğundan dolayı; kendini kapalı kapıların ardına saklardı. Bebekleri
kırılmasın diye kutularında sakladığı bir çocukluktu onun yaşadığı. Kendisi
zarar vermezdi de ya başkaları kırarsa diye kilitli dolaplarda saklardı. Çünkü
o bebeklerinin farkındaydı…
Ne güzel bir hikaye, kalemine sağlık :)
YanıtlaSil