Mavi Elbise



Evinin ufacık balkonunda bekliyordu gelecek olan misafirlerini. Ne de heyecanlıydı bu bekleyiş onun için. Yaşı küçük olduğundan mütevellit ailenin diğer kızlarından bir adım daha geride durmak zorundaydı her daim. Akşamdan sardığı saçlarını açmış ve yarım toplamıştı. Mavi elbisesi sarı saçlarına ve gözlerine ne kadar da uymuştu. Prenses gibi olmuştu adeta. Yıllardır görmediği aile dostları gelecekti. Tahminen beş altı yaş olması gerekiyordu aralarında; oğulları ile.
Annesi ve ablaları masayı hazırlamış, babası ise takım elbisesi ile köşe koltuğuna kurulmuştu. Derken araba kornasını duydular. Evet gelmişlerdi. Ablaları ile yaşıt olan bir de kızları vardı. Her kez kapıya yönelmişti karşılamak için.  Nisa ise biraz geride durdu. Yanakları al al olmuştu.
Herkese “Hoş geldiniz”  dedikten sonra sıra Teoman'a gelmişti.
“Nasılsın ufaklık?” diye sordu Teoman elini uzatıp. Yıllar önce gördüğü Teoman beklediği ilgiyi göstermemişti Nisa'ya. Yüzünden gülücükleri hemen düşürmüştü Nisa. En son onu gördüğünde dört yaşındaydı Nisa. Şimdi ise kocaman kız olmuştu. Nisa uzunca bir süre odasından çıkmamış ve küsmüştü ablalarına. Küçük olmak büyüklerin arasında fark edilmemek değil miydi her zaman…

Teoman uzunca bir süreden sonra Nisa’nın evinin kapısını çalmıştı. Küçük olmak her zaman fark edilmemek değildi ona göre… 

Yorumlar

  1. Hikayelerin gerçekten akıcı, kalemine sağlık. Daha uzun hikayeler de okumak isterdim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim yorum için. Kitap hazırlığım var, okuyucular ile buluştuğunda umarım sizlere de ulaşmış olur.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar