Dokunuş







Birden omzuna dokunan bir el hissetti. Buz kesmiş bedeni ile bir başına kalakaldığı; sıcak nefesi ile ellerini ısıtmaya çalıştığı vakit dokunmuştu o el. Dönüp ardına baktığında uzanan elin sahibi hakkında en ufak bir tahmini yoktu. Tek hissettiği başını omzuna yaslayacak birine ihtiyaç duyuşuydu. 

Aslı'nın gözlerinden akan yaşları gören Ali; acısının yüreğinden geldiğinin farkına vardı. Yarası yüreğinde olan insanların gözleri ağladıklarında kırmızıya çalardı.

Ali elinde iki fincan kahve ve battaniye ile Aslının yanına geldiğinde "Kimsin?" sorusunu sormasına fırsat bile vermeden "Yüreğindeki yarayı silmeye geldim" demişti bile çoktan sıcacık bakışlarıyla. 

Bir fincan kahvenin hayatlarında kaç yıl hatırı olabileceğinin farkında bile olmasalar da.  
Gelen çok uzaklardan gelmemişti oysa yanı başındaydı her zaman. Bekleyen bunu bilmese bile. İnsanlar en acılı anlarında görmez mi zaten o hiç fark etmedikleri elleri?



Yorumlar

  1. Yürekteki yarayi silendir gelecege dair yeşeren umut. Bir kahveyle baslarsin yasami dertlesmeye.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar