Yaş Almak

“Ne ekersen onu biçersin” veya “Eden bulur” gibi cümleler duyarız çoğu zaman büyüklerimizden. Olayların durumuna göre değişiklik gösterse de haklılık ve haksızlık oranları. Genellikle haklı çıkarlar. “Meyvesini alayım dalını kırıp atayım” diyenlerden olmamak gerekir.

-Aaa ne ayıp insan bunu söyler mi hiç?

-Ya sorma ben de şaşırdım; insan kendi annesine bile böyle der mi?

-Valla okumuş olmak adam olmak, insan olmak anlamına gelmiyor işte.

Bu konuşmalara kulak misafiri oldum ister istemez. Bir gelin ve bir annenin kız evladı olarak. Yeni nesil gençlerimiz eşyalarını seçerken metrekare açısından ufak olan evlerine en uygununu seçmek isterken ileriyi pek de hesaba katmak istemiyorlar sanırım.

Empati yoksunu olmuşuz ister istemez. Bu yetiye sahip olmuş olsak belki de kocaman şehirlerde yaşlı bakım evleri bu kadar dolu olmazdı diye düşünmeden edemiyorum… 

Kimi avukat annesi, kimi doktor babası. Kimseyi de töhmet altında bırakmak istemem elbette. Ailesine dört elle sarılanlar da var şüphesiz.

Kim bilir belki gün gelir kendileri kocaman evlerde ufacık bir yer bile bulamayacaklar. Yetişen ve yetişmekte olan genç nesiller unutmayın ki kimse genç olarak kalmayacak. Elbet bu yolun sonunda ihtiyarlık da kapınızı çalacak.

Hayattan yaş alırken; yaş almış olanları göz ardı etmemek gerekir.