Yağmurda Kalan Rodi.
Yağmur yağıyor, her yer ıslak
ıslak; yürüdükçe kafama düşüyor damlalar. “Pıt pıt” diye. Ne komik düştükçe başım
gıdıklanıyor gibi oluyor. Bir yandan da oynamak geliyor içimden. “Şapır şapır”.
-Dikkat eder misiniz yürürken biraz?
-Ayy sanırım ezileceğim şimdi.
Sonunda kendimi atıyorum bir mağazaya. Sanırım bu kapılar
bize göre yapılmış, önünde burdukça açılıyor.
-Nasıl da sıcak vuruyor yüzüme. Şimdi içeride olduğum için
kızarlarsa bana. Üstelik her yeri de ıslattım. Ne yapabilirim ki başka hay
allah!
-Biri ayağıyla ittirdi mi beni? Sanırım görmedi. Neyse
şurada kıvrılırsam kimsecikler görmez.
Uzun bir uykudan sonra gözlerim yarı açık bakınırken önümde bir
kap mama bir kap su olduğunu gördüm. Beni de yumuşacık bir örtüye sarmışlar.
Nasıl da rahatım.
-Gözlere bak!
-Ayy şunun burnuna bak ufacık!
-Çok ıslanmıştı iyi olmuş içeriye girmesi.
Bu çok sevdikleri ben kim miyim? Yağmurda ıslanan henüz çok
küçük yavru bir köpek Rodi.
-Hav hav… Bu da benim imzam.
Harika yazmışsınız. O çok sevilen sensin tabii ki can yoldaşımız, kaleminize sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim :) onları soğuk havalarda unutmamak gerek özellikle diye düşünüyorum.
SilOnların gözünden dünyaya bakmak gibi...