Hayaller Treni

 


Uzanıp tutabildiğimiz kadar varız bu hayatta. Tutunabildiğimiz kadarını yaşıyoruz bu hayatın. 2021 korkular, panik ataklar, koca bir girdap içinde kalmışlık hissiyle düşe kalka geçti. Kayıplar verdik yine bu süreçte. Yakın, uzak…

Başkasının değer verdiğini kaybetmesine üzülmek ile insan kendi değer verdiğini kaybetmesine üzülmek arasındaki tek farkın kaybedilenle aranızdaki bağın kuvvet derecesi olduğunu söyleyebilirim. Acının o yoğun hissi...

Dedemin kaybından sonra derinden etkileyen kayıp eşimin teyzesinin ani kaybı oldu. Ani olan her şey beni fazlasıyla yoruyor ruhen. Acı öyle bir his ki içine düşmeyen, o ateşi yaşamayan pek anlamıyor sanırım. Daha dün gibiydi aslında adımı seslenişi ve “Pek sevirem seni” deyişi.

Yarım bırakıyoruz giderken. Yaşanacaklarımızı yaşayamamış oluyoruz. Yarım bıraktıklarımız oluyor geride kalanlarımız. “Geride kalanlara sabır versin,” deriz göçenin ardında kalanlar için.  Sabrını veriyor yaradan lâkin içteki o özlem hissini bir türlü söküp alamıyor.

Yaşımız kadar payımıza düşeni yaşıyoruz bu hayatta. -Bugünün işini yarına bırakma- demişler, ne güzel demişler. Ne malum hayalini kurduklarımızı yapacak vaktimizin olduğu.  Ne istiyorsan zamanını kaçırmadan binmeli o trene.

Uzun vadeli hayallerden kaçınırım hep. Çocukluğumdan beri ulaşabileceklerimin peşine düşerim. Korkularımın esiri olmuş olabiliri hayat denen bu yolculukta. Hanginizin korkuları yok ki?

2022’yi yeni karşıladığımız şu günlerde yeni bir kıza vadeli hayalin peşine düşmüş durumdayım. Dilerim ki sizin de tüm hayalleriniz gerçekleşir.

Denize dökülen pınar gibi döküyorum içimi şu iki satıra. İki satırda aslında o kadar çok şey saklı ki. Hayat kelimesinin geçtiği her cümle yaşanmışlıklarla dolu.

Çocuktum, büyüdüm; büyürken babaannemin ve dedemin evi, benim en güzel anılarımın heybeme dolduğu erikli köşkü anımsattı bana bu fotoğraf karesi. Baktıkça şimdilerin muhteşem mutfak dolaplarının eski hali. Tezgâh altındaki örtüye takıldı gözüm. O tezgâh altı öyle karışık gelirdi ki bana, örtüyü çektiğimde sanki her şey bir anda düzenli hale geliyormuş hissi yaşatırdı.

Bakır kaplar, oyma erzak dolapları… Ayva çekirdeği ailemin bana bıraktığı en güzel hatıraları aklımın bir köşesine daima yazmış olduğum için şanslıyım. Hepsi heybemdeki hikayelerimin baş kahramanı.

İlk kitabım Yüreğim Elimde’yi geçen yıl kendi yolculuğuna uğurlamıştım. Kaderini kendi ve okurları şekillendiriyor şimdilerde. Sıra ikinci kitabım Değirmenlerin Dansı (şimdilik adı bu değişmezse) kitabımı yolculuğa hazırlıyorum. Dilerim ki bu süreçte de okurlarımın desteğini hissederim.

Benden size kocaman sevgiler.

 



Yorumlar

Popüler Yayınlar